Almanya, Türkiye için çok önemli bir ülke.
Almanya’da 5 milyon Türk yaşıyor. Aynı şekilde 5 milyon Alman Türkiye’ye her yıl turist olarak gelmekte. Almanya, Türkiye'nin ihracatında 1. sırayı alırken, Türkiye'nin ithalatında da enerji ithalatı dışında 1984 den beri 1. sırayı korumakta. Almanya'dan Türkiye'ye irili ufaklı 4 bin kuruluşun yatırımı bulunuyor.
Almanya’da 5 milyon Türk yaşıyor. Aynı şekilde 5 milyon Alman Türkiye’ye her yıl turist olarak gelmekte. Almanya, Türkiye'nin ihracatında 1. sırayı alırken, Türkiye'nin ithalatında da enerji ithalatı dışında 1984 den beri 1. sırayı korumakta. Almanya'dan Türkiye'ye irili ufaklı 4 bin kuruluşun yatırımı bulunuyor.
Almanya, Türkiye'nin AB ye üyeliğine karşı duruyor.
Almanya’da 1998 seçimlerinden sonra koalisyon halinde Hristiyan Demokrat Parti iktidarı geldi. Hristiyan Birlik Partileri, Türkiye’nin AB üyeliğine şiddetle karşı çıkmaktalar. Parti tabanının dayandığı seçmenlerin isteğine paralel olarak Angela Merkel; Türkiye’nin “Ayrıcalıklı Ortak” olarak AB’ne girebileceği tezini ortaya koydu. Angela Merkel’in AB tam üye kapısını kapatması üzerine, Başbakan Tayyip Erdoğan; “Alman vakıfları PKK’ya maddi yardım sağlıyor” açıklamalarıyla Almanya’yı sıkıştırmaya çalıştı. Almanya bu açıklamaları fazla ciddiye almadı, ilişkileri germedi. Erdoğan’ı doğrular tarzda Alman Gizli servisi yılda 400 milyon doların PKK'ya aktarıldığını açıkladı.
Almanya’da 1998 seçimlerinden sonra koalisyon halinde Hristiyan Demokrat Parti iktidarı geldi. Hristiyan Birlik Partileri, Türkiye’nin AB üyeliğine şiddetle karşı çıkmaktalar. Parti tabanının dayandığı seçmenlerin isteğine paralel olarak Angela Merkel; Türkiye’nin “Ayrıcalıklı Ortak” olarak AB’ne girebileceği tezini ortaya koydu. Angela Merkel’in AB tam üye kapısını kapatması üzerine, Başbakan Tayyip Erdoğan; “Alman vakıfları PKK’ya maddi yardım sağlıyor” açıklamalarıyla Almanya’yı sıkıştırmaya çalıştı. Almanya bu açıklamaları fazla ciddiye almadı, ilişkileri germedi. Erdoğan’ı doğrular tarzda Alman Gizli servisi yılda 400 milyon doların PKK'ya aktarıldığını açıkladı.
Türkiye’nin
ciddi ekonomik başarı göstermesi, Suriye krizinde AB ve ABD paralel politika
izlemesi nedeniyle AB sürecinde olumlu havanın da esmesine neden oldu. Merkel,
Türkiye'nin iyi bir yolda olduğunu ve hemen yanı başındaki Yunanistan için
güzel bir örnek oluşturduğunu dile getirdi.
“AB sürecinde ve ikili ilişkilerde artık imtiyazlı ortaklık kavramını
kullanmayacağını altını çizdi. Bir zamanlar IMF'nin gözetiminde olan Türkiye
ekonomisinin sağlıklı bir şekilde ilerlediğini belirten Merkel, AB
müzakerelerinde açılacak yeni başlıklarda Türkiye’ye destek vereceklerini
kaydetti.” Koalisyon ortağı Hür Demokrat Partili Dışişleri Bakanı Guido
Westerwelle’de benzer demeçler verdi.
Gezi olayları AKP ye muhalefeti artırdı.
Ancak; en son gelinen Taksim-Gezi Parkı gösterilerinde Alman kamuoyu ve medya konuyu gündeme aldı ve eleştirel mahiyette ciddi tepki verdi.
Almanya'da; Gezi Parkı olayları öncesinde Türkiye’nin AB ye girişine olumlu bakan %45 seçmen oranının, %30 lara düştüğü söylenir oldu. Tayyip Erdoğan’ın; “İnsan hakları ve Batı ile olan ilişkiler konusunda, demokratik değerlere bağlı olmayan çok sert bir politika izlediğini savunularak, açıklık ve hoşgörü unsurları içeren bir yol izlenmediği” eleştirileri getirildi.
Ancak; en son gelinen Taksim-Gezi Parkı gösterilerinde Alman kamuoyu ve medya konuyu gündeme aldı ve eleştirel mahiyette ciddi tepki verdi.
Almanya'da; Gezi Parkı olayları öncesinde Türkiye’nin AB ye girişine olumlu bakan %45 seçmen oranının, %30 lara düştüğü söylenir oldu. Tayyip Erdoğan’ın; “İnsan hakları ve Batı ile olan ilişkiler konusunda, demokratik değerlere bağlı olmayan çok sert bir politika izlediğini savunularak, açıklık ve hoşgörü unsurları içeren bir yol izlenmediği” eleştirileri getirildi.
Angela
Merkel, Türkiye hükümetinin Gezi Parkı protestolarına karşı yaklaşımının
kendisini “dehşete düşürdüğünü” söyledi. Dışişleri Bakanı Guido
westerwelle ise; “hem Türkiye'nin hem de
kendilerinin Avrupa Konseyi üyesi olduğuna dikkat çekerek, konu insan hakları
olduğunda bunun “içişlere müdahale” olarak değerlendirilemeyeceğini”
belirtti.
Angela
Merkel'in partisi CDU'nun parti programı taslağında daha önce dile getirilen
Türkiye ile Avrupa Birliği arasında tercih edilen ilişki olarak “imtiyazlı
ortaklık” terimi kullanılmadı. Türkiye’nin “AB'ye
katılma kriterlerini yerine getirmediği, büyüklüğü ve ekonomisinin yapısı
sebebiyle AB'ye yük olacağı savıyla,
Türkiye'nin AB üyeliğine tamamen karşı çıkıldı.”
Almanya
Eylül ayında seçimlere gidecek. Almanya’da mevcut iktidar parti seçmenleri
zaten Türkiye’nin AB üyeliğine çoğunluk oranında karşı çıkıyor. Gezi Parkı
olaylarında Tayyip Erdoğan'nın tutumu, başta Angela Merkel olmak üzere Alman
siyasetçilerine ciddi bir koz ve manevra alanı vermiş oldu.
Türk
Hükûmetinin Gezi Parkı olaylarına müdahale yöntemini ve göstericilere Polisin
güç kullanılması yöntemi, “Demokratik
değerlere, kişi hak ve özgürlüklerine ve AB kriterlerine uygun olmadığı”
savıyla eleştiri getirilmekte, karşı çıkılmaktadır. Bunu fırsat bilen başta Angela
Merkel olmak üzere Alman iktidar Partisi yöneticileri; “seçim yatırımı yapmak, kendi
tabanına mesaj vermek, iç kamuoyunu etkileme” adına bu durumu politik
bir malzeme olarak kullanmaktadır.
Almanya’da
mevcut koalisyon Partileri iktidarı sürdüğü sürece; Türkiye-Almanya
ilişkilerinde AB konusunda bir ilerleme ihtimali çok uzak görülmektedir. Bu durumda yani AB süresinden uzaklaşmış bir Türkiye'de; demokratikleşme hız kesecek, demokratik değişim ve dönüşüm ile insan hak ve özgürlükleri konusunda beklenen iyimserlikten uzak bir dönem yaşanabilecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder