Halkımız Mansur Yavaş'ı istiyor.
Ekonomik çöküş hız kesmiyor,
Türk parası her gün değer kaybediyor.
Dış güçün saldırısına uğramış savaş halindeki Ukrayna'da enflasyon %17, benim ülkemde %100'ü çoktan aştı bile. Rekor kırıyor.
Diyorlar ya "dış güç, beka vs." halkımızı korkutmak, iktidar gücünü korumak için bu tür söylemlerin yıllardır ifade edildiğini bilmeyen kalmadı.
Fakirlik kara bulut gibi insanımızın üzerine çöktü. İnsanımız çaresiz ve mutsuz.
Çöküşe siyasal iktidar bir çare, çözüm getirmek yerine, günü kurtaran, halkı ayrıştıran siyasetini sürdürüyor.
Normalde demokratik bir ülkede, geniş kitlelerin hoşnutsuzluğunu gören yöneticiler, beceriksizliğini kabul edip, istifa ediyorlar.
Oysa benim ülkemde bu yıkımın sorumluları iktidarı bırakmak yerine, tekrar yönetime talip olduklarını açıklıyor.
Çok garip bir durum değilmi?
Diğer yandan ana muhalefet hala seçimlerde adayını açaklayamıyor.
Sanki iktidarın yan örgütü gibiler.
Türkiye tüm tarihindeki en beceriksiz, en yeteneksiz siyasi liderler dönemini yaşıyor.
Bu ortam iktidarın ömrünü uzatıyor.
Oysa iş çok kolay.
İlk seçimde iktidar geldiği yollardan gidebilir.
Nasıl mı?
Ülkemizin en örgütsüz muhalif örgütü halkımızdır. Halk anketlerde adayını açıklıyor: Mansur Yavaş.
Buna rağmen CHP kadroları sanki, "nasıl olurda, iktidarın ömrü uzatılır, tekrar seçim kaybedilir" yolunu açmak için başka adaylar ile insanlarımızın oyalandığı izlenimi veriyor.
Mesela Kılıçdaroğlu adaylığını açıklasa, buna en çok sevinen günümüzün iktidar sahipleri olur.
Çünkü,
Dünya siyaset tarihinde 8,9 seçim kaybetmiş bir liderin, yarışa girip, en sonunda en büyük seçimi kazandığı bir örneği yok.
Bizde de kazanamaz.
Eğer ülkemiz, cumhuriyetimiz ve geleceğimiz düşünülüyorsa halkımızın sesine kulak verilmeli.
Yoksa hüsran olunacağını söylemek için kahin olmaya gerek varmı?